PEEKAY

“Hangi  Tanrı’ya inanacağız?

Sadece bir tanrı vardır diyorsun. Ama ben hayır diyorum. İki tanrı vardır.
Biri bizi yaratan, diğeri ise sizlerin yarattığı.

Bizi yaratan hakkında bir şey bilmiyorum. Ama sizin yarattığınız tıpkı sizin gibi ; küçük, yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren, zenginlere öncelik tanıyan, fakirleri sırada bekleten, övgü aldığında mutlu olan, küçük şeylerle korkutan..

Doğru numara çok basit : Kendi yarattığınız tanrıyı yok edin. “

 

 

 

Hint’li yönetmen Rajkumar Hirani’nin 2014 yılı yapımı muhteşem filmi “Peekay” sizi olağanüstü bir manevi yolculuğa çıkarıyor.  Tanrı nedir, din nedir, aşk nedir, bütün manevi bağlar kördüğüm mü edilmeli gevşek bırakılıp incelenmeli mi? Bunu anlatırken izlenilecek en güzel yol olarak Hirani, uzaydan dünyaya bırakılmış ve buradaki yaşam, kültürler, dinler, duygular, iletişim nedir hiçbir fikri olmayan Peekay’ı 1000’den fazla dini kültürün yaşadığı Hindistan’a bırakıyor.

 

 

 

 

Elbette filmin yönetmeni Hint’li ise doğal olarak konu Hindistan’da geçecektir. Ama konu itibari ile de en ideal toprakların orası olduğu su götürmez bir gerçek.
Aamir Khan Hindistan sinemasının (mimikleri itibari ile) Rowan Atkinson’udur. Oyuncu olarak onu çok iyi tanımayanlar filmin ilk başlarında sürekli kaşlarını yukarı kaldırarak gezen bu adama antipatik bakacaklardır. Ama alışıyorsunuz ve seviyorsunuz bu adamı. Sorgulama şekillerini sevdiğniz gibi o mimikler de sizi rahatsız etmiyor. Dünya gibi, karmakarışık kültürlerin bir arada yaşadığı-yaşayamadığı bir gezegende hikaye kurgusu izleyiciyi hem çok güldürüyor, hem uykuda olan beyinleri uyandırıyor, hem de duygularınıza dokunup ağlatıyor.


Ben kimim?
Maneviyatım beni mantığımın dışına çıkartmalı mı?
Bu kadar çok din dünyada neden var?
Tanrı’nın insanlardan beklediği bu derece mi belirsiz?
Tanrı'nın, bir din de kutsal dediği, diğer dinde neden günah?
Kutsal günler neden her dinde farklı?
Bir dinde bir örümcek bile öldürmek günahken, diğer dinde neden hayvanlar kurban ediliyor?
Neden hiç parası olmayan insanlar bir takım sistematik para toplayan ve kendini lider ilan eden kişileri aracı kabul ediyor?

Tanrı’nın bir eve ihtiyacı var mı?
Tanrı’ya sesini duyurabilmek için neden öncelikle onu övmek zorundayız?
Neden kilometrelerce yollar gidip tavaf etmek zorundayız?

Bu ve buna benzer soruları ardı arkasına sorup cevaplıyor film.

Ben bunların hepsini biliyorum diyen bir insanın bile , kafasında yıldızlar parlatarak yapıyor bunu..

Oyunculardan Anushka Sharma’nın güzelliğine hayran kalmamak elde değil, ama ben Hint’li oyuncu Sushant Singh Rajput’u da çok beğendim.

Bu arada bildiğimiz Hint filmlerinin o renkli, eğlenceli, keyifli dans sahneleri üç kez karşımıza çıkıyor ama asla rahatsız etmiyor . Çok eğlenceli ve keyifli sahnelerdi bunlar. İki sevgilinin Brügge’de yaşadıkları o muhteşem aşk bir şarkı devam ederken yaşanıp bitiveriyor . Her bir şarkı da kendi içinde ayrı bir film gibi.  Renkler, çekimler harika.

Peekay’ın Tanrı’nın ilgisini çekmek için başına giydiği sarı motor şapkası güzel bir gönderme.. “Bunu giymezsem o kadar insan arasında beni nasıl görecek ?”

İzleyin ve siz de aynı anda hem kirpikleriniz ıslakken , aynı zamanda kocaman bir gülümsemeyle kendinizi oturduğunuz yerde sorgulayın.. Herkesin sorgulayacağı bir şeyi mutlaka var bu filmde..
Ama mutlaka..