THE REVENANT

 

The Revenant,  Alejandro González Iñárritu’nun bugüne kadar yapılmış, en fazla şiddet sahneleri içeren filmi. Ve sadece bu kadar da değil; en zor koşullarda çekilmiş filmi aynı zamanda.

Film, proje olarak 2011 yılından beri, bir kitap uyarlaması olarak yapılmak istenmişse de; pek çok fazla engele takılmış. Önce başrol için Christian Bale düşünülmüş. Fakat daha sonra Leonardo Di Caprio bu film projesine dahil edilmiş. Çekimler Amerika, Arjantin ve Kanada’da yapışmış. Fakat pek çok kez ekip, zorlu kış koşulları sebebiyle seti terk etmek zorunda kalmış.

Leonardo Di Caprio ve Tom Hardy’yi daha önce ‘Inception’ filminde birlikte oynamışlardı. Bu birlikte rol aldıkları ikinci film, aynı zamanda çok yakın arkadaş oldukları da söylenir . Tom Hardy ‘nin bugüne kadar aldığı en kötü karakter canlandırması olduğunu tahmin ediyorum. Ve Leonardo Di Caprio için ise ; bugüne kadar rol aldığı en zor ve en başarılı başrolü. Olağanüstü bir performansla en az birkaç kez yerinizden zıplatacak ve başına gelen her travmatik çekimde göreceğiniz sahneler karşısında canınız yanacaktır.

Sinematografi açısından aldığı bütün uluslararası  film festivallerinden pek çok ödülle döndüğünü de hatırlarsak ; tek bir sahneyi bile kaçırmamakta fayda var.

2015 yılında hakkında en çok konuşulan film, ve 2016 yılı için de daha toplayacağı pek çok ödül olacağı bir gerçek. Di Caprio’nun performansı , hayatının en iyi performansıydı. Ve 2016 En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’nın en büyük adayı olmayı İnarritu’nun bu iddialı yapımı ile alacağına kesin gözü ile bakılıyor. Daha şimdiden ‘Boston Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Chicago Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Dallas Ford Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Kansas City Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Las Vegas Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Phonix Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘San Diego Film Eleştirmenleri Birliği’, ‘Louis Film Eleştirmenleri Birliği’ ve ‘Washington Film Eleştirmenleri Birliği’ tarafından “En İyi Erkek Oyuncu “ ödüllerini kucaklamış bulunmaktadır. Toplam dokuz ödül az bile. Bu blog yazıldığında Altın Küre Ödülleri ve 2016 Oscarları henüz dağıtılmamıştı. Ve dünyanın en önemli bu iki film ödülünden de eli boş dönmeyeceğine eminim.

Filmin müzikleri dalında iki ödül alırken, sinamatografi dalında da tam dört kez ödüle layık görülmüştür.

Ve “En İyi Sahne” dalında , ayının saldırma sahnesi (kalbimiz zor dayanmıştır o sahneye ama) Louis Film Eleştirmenleri’nce ödül almış bir sahnedir.

Bizim iki saat içinde izlediğimiz o zorlu sahneler, tam altı aylık çekimlerle tamamlanmıştır. Film bitmeden Kanada’da karlar eriyince son sahnelerin çekimi için Arjantin’in Güneyine gidilmiştir. Tom Hardy, pek çok kez diğer film çekim ekibi gibi , projeyi yarıda bırakmaya kalmıştır.


Japon müzisyen Ryuichi Sakamoto izleyiciyi filmin en can alıcı sahnelerinde adeta büyüleyerek tüylerini diken diken etmekte ustadır.

Film Hugh Grass adında bir adamın gerçek hikayesine dayanır. Gerçekte olay 1971 yılında gerçekleşmiştir. Fakat filmde 1900’lerin başında geçer. Hugh Grass da karda , ayı tarafından parçalandığı için arkadaşları tarafından ölüme mahkum edilerek terk edilmiştir.

Film biter ve siz oturduğunuz yerden o güçlü cümleyi tekrarlarsınız: “İntikam insanın değil, tanrının ellerindedir.”