OLASILIKSIZ
Çok geç okuduğum için geç kalmış bir yorum olacak bu..
Olasılıksız tek kelimeyle insanın başını döndüren bir kitap.. Bana o hiç durmayan yanıyla aslında Travenian'ın Shibumi'sini anımsattı ama başka bir yönü daha var.. Determinist bir roman olmaktan öte ayrıca bir ders kitabı gibi de..
Laplace Şeytanının günümüze uyarlanmış halidir ; kitap zaman zaman bu teorinin çürümüş bir teori olduğunu diyaloglarda betimlesede; diğer taraftan halen geçerliliği olması mümkün bir sav oladuğuna da çok güçlü bir şekilde parmak basıyor ki; zaten kitapta da asıl anlatılmak istenen konu da bu..
David Caine ve Nava karakteri bana göre unutulmaz edebiyat karakterleri arasına girdi bile...Mesela ben David Caine ismini ömür boyu asla unutmayacağıma eminim..Feci edebiyat hafızası vardır bende ama bazı isimler daha da güçlüdür beynimde..
Çok çok önceleri Fransız yazar Marquis Pierre Simon'un olasılık hakkında bir kitabında da Laplace Şeytanından bahsettiğini anımsıyorum ama lise çağındaydım ve çok ağır bir anlatımdı bu..Olasılıksızda ise çok yalın ve güçlü bir anlatım sözkonusu, nefes nefese bir anlatım (hiç durmayan bir film gibi ) gerçi ben çok ağır okudum o ayrı..
Kurguda hiç bir açılım cevapsız kalmıyor bir kere.. Kitabın gidişatı içinde belli bir süre sonra aklımızdan çıkan her ayrıntı ve soru kitabın sonunda inanılmaz bir şekilde birbiirine bağlanıyor..
Kitap, kendi hayatının iyi bir gözlemcisi olursan bir adım sonrasını da görmen hiç de mucize değil diyor.. İnsan beyni geçmişin alalizini iyi yapanlar için geleceğin pencerelerini de açar diyor.. (Bunu ben de biliyorum ama tahlil yeteneğim rezalettir..)
0 yorum:
Yorum Gönder