ZAMPARALIĞIN PSİKANALİTİK YAPISI
Bir erkeğin kadın düşkünü olduğunu bilirseniz, o zaman o erkek hakkında bilmeye ihtiyaç duyduğunuz her şeyi biliyorsunuz demektir.
Amerikalı bir gazete köşe yazarı der ki; Tarih, özel ahlakın ille de gerekli olmadığını gösterir. Tarihe bakarsak püriten cinsel davranışlarla akıllı liderlik arasında da bir ilişki yoktur. Cinsel sapkınlıkları en yüksek derecede olan liderler, zeka ve ideoloji anlamında en başarılı liderler olmuşlardır. Hitler ve Stalin'de dahil.
Erkeklerin zamparalıklarına dair yapılan araştırmalarda ve istatistiki sonuçlarda ; kadınların %52'si erkelerin ahlak bakımından sağlam olması gerektiğinin altını çizerken; %48'i karizmatik, heyecan uyandıran bir kişiliği olan ve cinsel yaşamda biraz eğlenceye kaçan bir erkeği; karısına/sevgilisine tümüyle sadık ama sıkıcı bir erkeğe tercih etmiştir. Bu, deneklerin sadık ama sıkıcı bir insanla, karizmatik bir zampara seçme arasında bırakıldıkları türden bir kamuoyu araştırmalarından biriydi.
Bir başka kamuoyu araştırması, deneklere bir erkeğin seks yaşantısının karakter tahlilinde bir fikir verip veremeyeceği sorulmuştur. %63'ü hayır, %37'si evet yanıtını vermiştir. Hatta kadınların %55'i eşinin/sevgilisinin sapkın davranışlarına evet diyor ve ilişkilerini olumsuz etkilemediğini dile getiriyordu.
Hitler ve Mussolini gibi mutlak diktatörler bu tür özellerini elbette halkan saklamaya özen göstermişlerdir. Ama tam bir kadın düşkünü hatta şehvet düşkünü, sapkın diktatörlerdi. Bokassa ve Trujillo gibi liderler, tek görevi kadın bulmak olan bir kadro istihdam ederek hazineyi boşalttılar. John Kennedy'nin bile zamanlarının büyük kısmını kadın bulmaya harcayan yardımcıları vardı.
Bazı araştırmacılar, zamparalığı genetik olarak açıklamaya çalışmışlardır. Biyolog Edward O. Wilson erkek rolünün "saldırgan, egemenlik meraklısı" olanların önüne gelenle ilişki kuran erkek tipiyle bağdaştırmıştır.
Psikologlar, erkeklerin zampara olmalarının ana nedeninin, çoğunun ; sık sık yüksek bir güçle bağlantılı hırs sahibi olmalarına bağlamışlardır. Bu sık olarak, kadın düşmanlığı, erkek şovenizmi ve kadınlara karşı sömürücü bir tavırla ilişkilendirilir. Sürekli ve yıkıcı bir niteliktedir. Ve hemen her zaman yaşamın erken dönemlerinde başlar. Bu sağlıksız bir narsizm belirtisidir ve karşısındaki kişinin normal kurallarla kendisine yaklaşmak istemediğinin bir belirtisidir.
Zamparalık, artık o kadar normalleşmiştir ki, buna bağlı utanma duygusu bulmak çok güçtür. Bir kadınla, derin ve sürekli bir ilişkiye girmeleri olanaksızdır. Bu tür erkekler kadını hor görürler. Böyle bir davranış ham sömürücüdür. Bazı kültürlerde çok eşlilik (poligami) meşrulaştırılmıştır. Bir erkeğin kadınlara karşı özel hayatındaki tutumu, sosyal yaşantısındaki tutumu ile ayrı düşünülemez.
Sorulması gereken bu noktada şudur ; "Bir erkek, sevdiği kabul edilen eşini aldatmaya, ona yalan söylemeye hazırsa, hiç tanımadığı sıradan bir kadına ne yapacaktır?"
Filozof Georges Bataille, cinsel ilişki konusunda "sürekli değişim isteği kesinlikle nörotiktir" demiştir.
Abraham Maslow yıllar önce cinsel ilişki için şöyle yazmıştır. "Bir üstünlük eylemi. Acele çiftleşmeler genellikle kendini üstün görme eylemidir."
Alfred Kinsey "cinsel tepki tablosunda en büyük paralellik öfkenin bilinen fizyolojisinde bulunur" der. Cinsel heyecanda önemli olan yakınlık ve fiziki zevke karşıt olarak şaşırtıcı derecede düşmanlık ve üstünlük isteğidir. Cinsel heyecanı doğuran ve arttıran şey gizli ya da açık düşmanlıktır."demiştir.
Psikanalitik kuramlarda erkek cinselliğinin önemli unsuru bir miktar sadizmdir. Sosyal hayatta da çok sex yapanlar çok kavga ederler.
Güç yozlaştırır. Ve mutlak güç mutlak yozlaşma anlamına gelir. Yozlaşmış erkekler de bütün ilişkilerini eninde sonunda yozlaştırırlar. Böyle güç sahibi erkelerin kadınları çektiği de doğrudur. Psikanalitik kurama göre mazohizm kadın cinselliğinin önemli bir parçasıdır. Feminist aktivist Nancy Reeves bunu biyolojik değil, kültürel güçlere bağlamaktadır. Ama yine de bazı özgür-yarı özgür kadınların av olarak görülmeyi istediklerini de inkar etmemektedir.
Gönüllü kurban davranışları sergileyen kadınlar, aynı tavrı rock grupları ve profesyonel sporculara karşı da göstermektedirler. Kadınların, ün, servet, toplumdaki mevki ve güçlülük gibi erişemedikleri değerlere , ulaşabilirliklerini kolaylaştırır bu.
Kadınlarda da erkeklerdeki gibi aşağı yukarı eşdeğer karşıt patolojik durumları vardır.
Zamparalık, artık o kadar normalleşmiştir ki, buna bağlı utanma duygusu bulmak çok güçtür. Bir kadınla, derin ve sürekli bir ilişkiye girmeleri olanaksızdır. Bu tür erkekler kadını hor görürler. Böyle bir davranış ham sömürücüdür. Bazı kültürlerde çok eşlilik (poligami) meşrulaştırılmıştır. Bir erkeğin kadınlara karşı özel hayatındaki tutumu, sosyal yaşantısındaki tutumu ile ayrı düşünülemez.
Sorulması gereken bu noktada şudur ; "Bir erkek, sevdiği kabul edilen eşini aldatmaya, ona yalan söylemeye hazırsa, hiç tanımadığı sıradan bir kadına ne yapacaktır?"
Filozof Georges Bataille, cinsel ilişki konusunda "sürekli değişim isteği kesinlikle nörotiktir" demiştir.
Abraham Maslow yıllar önce cinsel ilişki için şöyle yazmıştır. "Bir üstünlük eylemi. Acele çiftleşmeler genellikle kendini üstün görme eylemidir."
Alfred Kinsey "cinsel tepki tablosunda en büyük paralellik öfkenin bilinen fizyolojisinde bulunur" der. Cinsel heyecanda önemli olan yakınlık ve fiziki zevke karşıt olarak şaşırtıcı derecede düşmanlık ve üstünlük isteğidir. Cinsel heyecanı doğuran ve arttıran şey gizli ya da açık düşmanlıktır."demiştir.
Psikanalitik kuramlarda erkek cinselliğinin önemli unsuru bir miktar sadizmdir. Sosyal hayatta da çok sex yapanlar çok kavga ederler.
Güç yozlaştırır. Ve mutlak güç mutlak yozlaşma anlamına gelir. Yozlaşmış erkekler de bütün ilişkilerini eninde sonunda yozlaştırırlar. Böyle güç sahibi erkelerin kadınları çektiği de doğrudur. Psikanalitik kurama göre mazohizm kadın cinselliğinin önemli bir parçasıdır. Feminist aktivist Nancy Reeves bunu biyolojik değil, kültürel güçlere bağlamaktadır. Ama yine de bazı özgür-yarı özgür kadınların av olarak görülmeyi istediklerini de inkar etmemektedir.
Gönüllü kurban davranışları sergileyen kadınlar, aynı tavrı rock grupları ve profesyonel sporculara karşı da göstermektedirler. Kadınların, ün, servet, toplumdaki mevki ve güçlülük gibi erişemedikleri değerlere , ulaşabilirliklerini kolaylaştırır bu.
Kadınlarda da erkeklerdeki gibi aşağı yukarı eşdeğer karşıt patolojik durumları vardır.
Hitler'in cinsel yaşamı kadınlara o kadar garip ve iğrenç gelmişti ki, bunlardan bazıları intihar etmeye kalkışmışlardır. Öz yeğeni ile cinsel ilişkiye girdiği bilinmektedir.
Joseph Stalin karısını döverdi. Ve yakınındakilerin intihar ettiği söylenirdi.
İdi Amin cinsel davranışları içerisinde , çevresindeki gönüllü sayısı hiç de az değildir. Üstelik eşlerinden birini parçalayıp, cesedi bir arabanın bagajında bulunmuştur.
Marilyn Monroe'nun ölümünün üzerindeki sis perdesi halen dağılmamıştır. Ama hem Jack hem Robert Kennedy'nin Monroe ile ilişkisi olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ve Kennedy'ler Monroe'nun ölümünün araştırılmasına müsade etmemişlerdir ve pek çok kanıtı da yok etmişlerdir.
Zamparalığın aşırısı, patolojik ve nörolojik bir hastalıktır.
0 yorum:
Yorum Gönder