Tanrı aşktır ve aşk heryerdedir
"God is love, love is all around the world." demişti bir şarkıda, bir şarkıcı..
Hemen her gece Marina Yat Kulübünde sahne alan inanılmaz eğlenceli gruplarla eğlendik.
Yeni yeni yerler keşfettik.
Çatala, kaşığa, taburesinde sessiz oturan gizemli kasketli adama, şemsiyesini açana kadar bizi kedi gibi ıslatan diğer arkadaşımıza, hergün barın köşesinde aynı yerde vazo gibi duran yakışıklı taş gibi duran garip adama, kalamarı nerede yesek diye yer beğenemeyip tıpış tıpış otelimize dönerken mızırdanmamıza, kahfaltımızda sadece tost söyleyip sonra yan masadaki sahanda yumurtaya göz koymamıza kadar herşeye gülüp; arada olağanüstü Bodrum manzarasına karşı uzun uzun bakıp hayatın anlamı, kadın erkek ilişkilerine dair felsefik yorumlarımızı yaptık.
Kasvetli bir havada ışıltılı insanlarla tanıştık.
Yağmur altında öpüşenleri, sevgisinden kalp atışlarını duyduğumuz çiftleri gördük.
Deniz karanlık ve dalgalı iken taze elmalı kurabiyelerimizi yiyip, ezberlediğimiz yüzlere yine rastlaşmanın keyfiyle gülümsedik.
Zevk almadığım o buz gibi biraları ilk kez (askında dost sohbetleri ile) hiç de fena gitmediğini gördük.
Yalıkavak'ta Palmarina'da yüzümüze gülümseyerek çapkınca bakışlar atan acayip yakışıklı gençler, Gündoğan'da kusursuz vücutlu insanların ortada dolanırken olağanüstü sesi ile Caro Emerald'ı keşfettik..
Her güzel bakışta yeni umutlar; her gülümsemede aslında aşk'ın da , dostluğun da, mutluluğun da her an her köşe başından çıkacak kadar yakın ve 'olası' olduğunu gördük.
Demek ki her ruh yüksekten atlamalı, dibe kadar inmeli, sonra da aynı hızla denizin yüzeyinden güneşe bakmalı..
0 yorum:
Yorum Gönder